HADİS İLMİ


HZ MUHAMMED (SAV)Hz. Muhammed (sav) de bizler gibi bir insandır. O da yer içer, uyur, acıkır, evlenir vs. O’nu bizden ayıran özelliği Allah’tan vahiy alıyor olmasıdır. Peygamber olması yönüyle Allah’tan aldığı vahyi (emir ve yasakları) insanlara ulaştırmak (Tebliğ) ve açıklamakla (Tebyin) görevlidir.

“Ey Peygamber! Rabb’inden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun.” (Mâide suresi, 67. ayet.)
Allahu Teala Nur Suresi 56. Ayette “Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Resûle itaat edin ki size merhamet edilsin.” buyurmuştur.
Bu ayeti kerimede Allahu Teala, namazı kılmamızı ve zekatı vermemizi emrediyor, ancak  bunu nasıl yapacağımızı açıklamıyor. İşte Resulullah (sav)  vahyi bize ulaştırmış (tebliğ etmiş) ve de hayatında uygulayarak açıklamıştır. (Tebyin) Ayrıca Allah, Resulüne açıkça itaat etmemizi emrediyor, bu durum da Resulullah’ın dinimizdeki yerini ve önemini açıkça ortaya koyuyor.
“Kim peygambere itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur…” (Nisâ suresi, 80. ayet.)

HADİS VE SÜNNET
Sünnet açılan yol, çığır açmak ve örnek olmak gibi anlamlara gelir. Bir toplumda var olmayan yeni bir uygulamayı başlatmaktır. Kim ki bir yol açar ve insanlar onu takip ederler o yol, o kişinin sünneti olur. Örneğin; Bir kişinin ihtiyaç sahipleri için yardım kampanyası başlatması ve etrafındaki insanların ona destek vermesi ve bu kampanyanın bir geleneğe dönüşmesi o kişinin sünneti olmuş olur. Açılan yol iyi veya kötü olabilir.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in insanlık için açtığı islam yolu onun sünnetidir. Peygamberimizden sonra gelen müslümanlar O’nu örnek alarak İslamı öğrenmiş ve yaşamışlardır. Hadis ise; Resulullah'ın açtığı bu çığır içerisindeki sözleri filleri ve takrîrleridir ancak sünnet ve hadis kelimeleri aynı anlamda da kullanılmaktadır.
Hadis ilmi, “Rivayetü’l-Hadis” ve “Dirayetü’l-Hadis”(Hadis Usulü) olmak üzere iki kısma ayrılır. Rivayetü’l-Hadis, Hz. Peygamberin söz, fiil ve takrirleriyle ilgili rivayetlerin belirlenmesini ve sonraki nesillere aktarılmasını konu edinir.
Dirayetü’l-Hadis ise hadisin sened ve metnini inceleyerek hadisin gerçekten Hz. Peygambere ait olup olmadığını belirler.
HADİS İLE İLGİLİ BAZI KAVRAMLAR
RAVİ: Hadisi rivayet eden (nakleden)  kişidir.
RİVAYET: Hadisin senet ve metin olarak nakledilmesidir.
MERVİ: Rivayet edilen hadisdir.
SENED: Hadisi nakleden râvilerin isim zinciridir.
METİN: Hz. Peygamberin sözünün yer aldığı kısımdır.
TARİK: Senetteki ravilerin isimlerinin sırasıyla zikredildiği kısımdır.
TABAKA: Aynı dönemde yaşamış raviler grubudur.
CERH: Yaralamak demektir. Bir ravinin adalet ve zapt yönünden eksikliğini tespit ederek onu yaralamaktır. Böyle ravilerden hadis alınmaz ve bu ravilere mecruh denir.
TA’DİL: Doğrulamak demektir. Bir ravinin adalet ve zapt sıfatlarını taşıdığını tespit etmektir.Böyle ravilere güvenilir (sika) ravi denir.
HADİSLERİN  TEDVİNİ  VE  TASNİFİ
Tedvin: Hadislerin toplanması ve yazı ile tespit edilmesidir.
Tasnif: Hadislerin konularına veya ravilerine göre sınıflandırılmasıdır.

KONULARINA GÖRE TASNİF (ALE’L EBVAB)
1. Cami: Bütün konularla ilgili hadisleri toplayan en kapsamlı eserdir.
2. Sünen: Hadisleri fıkıh konularına göre düzenleyen eserlerdir.
3. Musannef: Peygamberimizin yanında sahabe ve tabiun’un rivayetlerini de fıkıh konularına göre sınıflandıran eserlerdir.

RAVİLERİNE GÖRE  TASNİF (ALE’R-RİCAL)

1. Müsned: Bu tasnif sisteminde Sahabiler faziletlerine göre sıralanır ve rivayet ettikleri hadisler konularına bakılmaksızın isimlerinin altına yazılır.
2. Mu’cem: Hadisleri râvi adlarına, râvilerin yaşadığı şehirlere, râvilerin kabilelerine ya da müellifin hocalarının isimlerine göre tertip edilmiş eserlerdir.

HADİSLERİN TAHLİL VE TENKİDİ
Hadis, sened ve metin olmak üzere iki kısma ayrılır.
A. SENED TENKİDİ
Hadisin metninin Peygamber (sas)’e ait olup olmadığını ispatlamak için senet çok önemlidir. Sened, hadis metnini bize ulaştıran râvi zinciridir. Bir ravinin rivayetinin makbul olması için, o ravide adalet ve zabt vasıflarının olması gerekir.
1. Râvinin Adaleti: Ravinin  günlük yaşantıda ve dini hayatta doğru ve güvenilir olmasıdır. Adil bir râvinin, buluğa ermiş, akıllı, müslüman ve takva sahibi olması gerekir.
2. Râvinin Zabtı: Ravinin duyduğu hadisi başka bir râviye nakledinceye kadar iyi bir şekilde muhafaza etmesidir. Zabt sahibi bir râvinin; zeki ve uyanık olması, ezberden naklediyorsa hadisi iyi ezberlemiş olması, yazılı olarak naklediyorsa belgeyi iyi korumuş olması, ve mana ile rivayet ediyorsa manayı bozacak unsurları biliyor olması gerekir. Râvide adalet ve zabt şartları birleşince o raviye “güvenilir”(sika) ravi denir.
Ravileri adalet ve zabt yönünden tetkik edip değerlendiren ilme Cerh ve Ta’dil ilmi denir. Bu ilim içinde ravinin cerhine sebep olan on kusur (Metain-i aşere) vardır. Bu kusurların beşi ravinin adaletine, beşi de ravinin zabtına yöneliktir.

RAVİNİN ADALETİNE YÖNELİK TENKİD NOKTALARI
1. Kizbu’r-Râvi; Râvinin hadis rivayetinde yalan söylediğinin açığa çıkmasıdır.
2. İttihamu’r-Râvi bi’l- Kizb; Ravinin yalancılıkla itham edilmiş olmasıdır. Ravinin hadis rivayetinde yalanı tespit edilmemiş de olsa günlük hayatta yalan söylediği biliniyorsa rivayette de yalan söyleyebilir diye düşünülür ve rivayetine itibar edilmez.
3. Fısku’r-Râvi; Râvinin günah işlemekten sakınmayarak dinin emir ve yasakları konusunda duyarsız davranmasıdır.
4. Bid’atu’r-Râvi; Râvinin İslam dininin genel prensiplerine aykırı görüşler ileri sürmesidir.
5. Cehâletü’r-Râvi; Ravi hakkında yeterli bilgiye sahip olunmamasıdır.

RAVİNİN ZABTINA YÖNELİK TENKİD NOKTALARI
1. Kesretu’l- Ğalat; Râvinin hadisi rivayet ederken çokça hata yapmasıdır.
2. Fartu’l-Gafle; Ravinin gafil olmasıdır. Yani dikkat etmesi gereken yerleri fark edememesidir.
3. Sûu’l-hıfz; Râvinin hafızasının zayıf olmasıdır.
4. Vehm; Ravinin, hadisin senet ve metninde doğru sanarak hatalar yapmasıdır.
5. Muhâlefetü’s-sikat; Râvinin rivayetlerinde daha güvenilir bir râviye ters düşmesidir.

Cerh ve ta’dil işlemleri sonucunda raviler iki kısma ayrılırlar.
1. Muaddel: Adalet ve zabt yönünden kusuru olmayan güvenilir (sika) raviler.
2. Mecruh: Cerh edilmiş, kusurlu bulunmuş ravilerdir.

B. METİN TENKİDİ
Metin, hadisin asıl kısmıdır. Metin tahlili, bir hadisin çeşitli rivayetlerini inceleyerek en doğrusunu ortaya çıkarmaya çalışmaktır. Metin tenkidi ise metnin Hz. Peygambere ait olup olmadığını belirlemek için yapılan incelemedir.Metin tenkidinde dikkate alınan hususlar;
1. Kur’an’ın genel İlkelerine uygunluğu
Kadınların akılları kıt ve dindarlıkları eksiktir. Cehennemdekilerin çoğu kadınlardır. Namazı terkeden kafir olur. Yılanları ve kertenkeleyi öldürün.

2. Akıl ve mantığa ters düşmesi
Pirinç insan olsaydı, halim selim bir adam olurdu; onu yiyen mutlaka doyar. Peynir hastalıktır, mideye inince şifa olur. Menekşe yağının diğer yağlara üstünlüğü, Ehl-i Beyt’in diğer insanlara üstünlüğü gibidir. Size tuz tavsiye ederim, çünkü o yetmiş derde devadır.

3. Sahih hadislerle çelişmesi
Zor duruma düşerseniz mezarda bulunanlardan yardım isteyiniz. / Allah Yahudi ve Hristiyanlara lanet etsin. Onlar nebilerinin kabirlerini mescid edinmişlerdir.

4. Hadislerin tarihî gerçeklere ters düşmesi
Ümmetimde iki sınıf vardır ki, onların İslam’dan nasipleri yoktur; Mürcie ve Kaderiye.

5. Hadislerdeki ifadelerde tutarlılık
Medine’de ölme imkânı bulan orada ölsün. Çünkü ben orada ölene şefaat edeceğim.

6. Kalabalık bir grup önünde cereyan eden bir olayın sadece birkaç kişi tarafından rivayet edilmesi

7. Hadislerin mübalağalı vaat ve tehditler ihtiva etmesi   
Tüm kara köpekleri öldürünüz. Çünkü onlar şeytandır.

8-Hadislerin bilimsel gerçeklere ters düşmesi
Yangın gördüğünüzde tekbir getiriniz, çünkü tekbir onu söndürür. Çörek otu, acve hurması yiyen hastalanmaz.

HADİS ÇEŞİTLERİ
A. KAYNAĞINA GÖRE HADİS ÇEŞİTLERİ
1. Kudsî Hadisler: Anlamı Allah’a, lafzı (sözleri) Hz. Peygambere ait olan hadislerdir. Konusu genellikle Allah’ın sıfatlarıyla ilgilidir.
Enes (r.a.)’ten rivayet edildiğine göre Nebİ (s.a.v.)’nin Rabb’inden rivayet ettiği bir hadis-i kudsî’de Allahu teala şöyle buyurdu: “Kulum bana bir karış yaklaştığı zaman ben ona bir arşın yaklaşırım. O bana bir arşın yaklaşınca ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek geldiği zaman ben ona koşarak varırım.” (Buharî, Tevhid, 50; Müslim, Zikr, 2, 3, 20–22; Tevbe, 1; Tirmizî, Deavât, 131.)

2. Merfû Hadisler: Hz Peygambere izafe edilen bütün söz, fiil ve takrirlerdir.
Ebu Hureyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah suretlerinize ve mallarınıza bakmaz. Ancak kalplerinize ve amellerinize bakar.” (Müslim, Birr, 34.)

3. Mevkuf Hadisler: Sahabilerin söz, fiil ve takrirleridir. Mevkuf hadisler dinde hüccet (delil) değildir.
Katade, “Ömer ibnu’l-Hattab kişinin yalnız başına yolculuğa çıkmasını hoş görmezdi” dedi. (Abdurrezzak b. Hammam, Musannef, x.431)

4. Maktu Hadisler: Tabiin’e ait söz, fiil ve takrirlerdir. Maktu hadisler de dinde hüccet (delil) değildir.
“Ma’mer dedi ki, Zühri’ye, bir yere yaslanarak yemek yemeyi sordum.Zühri bana sakıncası yok diye cevap verdi.” (Abdurrezzak b. Hammam, Musannef, x. 416)

B. RAVİ SAYISINA GÖRE HADİS ÇEŞİTLERİ
1. Mütevatir Hadisler: Sahabeden itibaren her devirde yalan üzere birleşmeleri aklen tasavvur olunamayan topluluklar tarafından rivayet edilen hadistir. Her devirde pek çok kimse tarafından rivayet edilmiş olmalıdır.
Mütevatir hadis iki kısma ayrılır.
a) Lafzen Mütevatir: Bütün râvilerin aynı lafızlarla rivayet ettikleri hadistir.
b) Ma’nen Mütevatir: Anlamı aynı olmakla beraber değişik cümlelerle rivayet edilen hadislerdir.

2. Âhâd Hadisler: Ravi sayısı açısından tevatür şartlarına ulaşamamış her hadis , ahad hadistir. Âhâd hadisler her tabakada onları rivayet eden râvilerin sayılarına göre “meşhur”, “aziz” ve “garib” olmak üzere üç kısma ayrılır.
a) Meşhur: Herhangi bir tabakada en az üç râvisi bulunan hadislerdir.
b) Aziz: Herhangi bir tabakada râvi sayısı en az iki olan hadislerdir.
c) Garib: Bir tabakada tek bir râvisi bulunan hadislerdir.

C. SIHHAT  DERECESİNE GÖRE HADİS ÇEŞİTLERİ
1. Sahih Hadis: Adalet ve zabt sahibi râvilerin muttasıl senetle rivayet ettikleri hadistir. Sahih hadisler ile amel edilmesi vaciptir.
2. Hasen Hadis: Zabtı zayıf olan ravilerin muttasıl senetle rivayet ettikleri hadistir.
3. Zayıf Hadis: Bu hadislerin ya senedinde kopukluk vardır ya da ravisi cerh edilmiştir. Fakat uydurma olarak değerlendirilemezler.

a) Senetteki Kopukluk Sebebiyle Zayıf Hadisler
1. Mürsel Hadis: Tabiînin, sahabeyi atlayarak doğrudan Hz. Peygambere isnad ettikleri hadislerdir.
2. Munkatı’ Hadis: Senedi muttasıl olmayan hadisdir. Senedin herhangi bir yerinden bir ravinin düşmesi ya da peşpeşe olmamak şartıyla birden fazla ravinin düşmesidir.
3. Mu’dal Hadis: Senedinde peş peşe iki ve daha fazla râvinin düştüğü hadislerdir.
4. Muallak Hadis: Senedin baş tarafından bir veya birkaç râvi ya da tamamının ismini zikretmeden rivayet edilen hadistir.
5. Müdelles Hadis: Senede dahil bir ravinin ismini atlayarak, orada öyle biri yokmuş gibi senedi sevketmektir.

b) Râvinin Kusuru Sebebiyle Zayıf Hadisler
1. Münker Hadis: Zayıf bir râvinin, güvenilir bir râviye veya râvilere aykırı olarak rivayet ettiği hadisdir.
2. Metruk Hadis: Yalancılıkla itham olunan; çok yanılma, fısk, gaflet gibi kusurlardan birini taşıyan râvinin tek başına rivayet ettiği hadislere denir.
3. Muallel Hadis: Senet veya metinde hadisin sıhhatine engel teşkil eden bir illetin bulunmasıdır.
4. Müdrec Hadis: Resulullah’ın sözüne herhangi bir ravinin sözünün karışmasıdır.
5. Mevzû Hadis: Hz. Peygamber adına yalan uydurmakla cerh edilmiş bir râvinin rivayetleridir.


Mevzû Hadislerin Ortaya Çıkış Nedenleri:
1.Grup görüşünü savunma: Bazı gruplar kendi haklılıklarını kabul ettirmek için hadis uydurmuşlardır. Örneğin; Şiilerin “İnsanların en hayırlısı Ali’dir, bundan şüphe eden kafirdir” uydurmasıdır.
2.İslam düşmanlığı: İslamda fitne çıkarmak, müslümanların inancını zayıflatmak için uydurulan hadisler. Örneğin; “Ben nebilerin sonuncusuyum. Allah’ın dilediği hariç, benden sonra Nebi yoktur”
3.İslama hizmet etmek arzusu: Hangi kadın, kocası kendisinden râzı olarak vefat ederse, cennete girer
4.Şahsi çıkar sağlama düşüncesi: Gıyâs b. İbrahim’in, Halife Mehdi’nin güvercin yarıştırdığını görünce oracıkta Hz. Peygambere ulaşan bir sened zikrederek güya Hz. Peygamberin “Ok, deve, at ve kuş yarışlarından başkası için ödül almak helal olmaz.” buyurduğunu rivayet etmiştir.

Mevzû Hadisleri Tanıma Yolları:
1. Hadis Uyduranların İtirafları
2. Hadis uyduranların ihbar edilmesi
3. Hadis alimlerinin yalancı râvileri tespit etmeleri
4. Lafızlarda veya manada bozukluk olması
5.Güvenilir hadis kitaplarında bulunmaması
6. Kur’an ve sahih sünnete aykırı olmaları
7. Akla, tecrubeye ve tarihi olaylara aykırı olmaları
8. Birçok kimsenin görmesi gereken bir olayı bir kişinin rivayet etmesi

Mevzû Hadislerin Yol Açtığı Zararlar:
1.İslamı tahrif ederek dinin doğru anlaşılmasına ve yaşanmasına engel olmak
2. Müslümanların arasına fitne sokmak
3. Müslümanları dinden soğutmak

Mevzû Hadislere Karşı Alınan Önlemler:
1. Sahih hadisleri müstakil eserlerde toplamak
2. Hadis tenkidi tekniklerini uygulamak
3. Ravileri tanıtan eserler yazmak
4. Hadis diye uydurulmuş sözleri toplayan eserler yazmak

HADİS VE SÜNNETİN ANLAŞILMASI
Hadis metinlerinin anlaşılmasını ve yorumlanmasını konu edinen geleneksel hadis ilimleri vardır. Bu ilimlerin genel amacı hadis metninde geçen kelimelerin anlamlarını ve hadisten anlaşılması gereken mesajları doğru bir şekilde tespit etmektir. İşte hadislerin anlam ve amacına yönelik olarak ortaya çıkan “garibu’l-hadis, muhtelifü’l-hadis, fıkhu’lhadis ve esbab-u vürudi’l-hadis” gibi ilim dalları hadis ve sünnetin yorumunu kolaylaştırmaları yönüyle çok önemlidir.
1. Garibu’l-Hadis: Hadis metinlerindeki anlaşılması zor olan kelimelerin ve kavramların doğru anlaşılmasına hizmet eden bir ilim dalı olarak ortaya çıkmıştır.
2. Muhtelifu’l- Hadis: Birbiriyle çelişkili gibi görünen hadislerin gerçek durumunu açıklayan ve bunlar arasındaki çelişkiyi gidererek uzlaştırmaya çalışan ilim dalına da te’vilu muhtelifi’l- hadis denilmiştir.
3. Fıkhu’l- Hadis: Hz. Peygamberin hadislerini anlamayı ve bunlardan gerekli sonuçları çıkarmayı gaye edinen ilim dalına da fıkhu’l- hadis ilmi denilmiştir.
4. Esbâbu Vurudi’l-Hadis: Hadislerin söyleniş sebeplerini içeren esbâbu vurudi’l-hadis, Hz. Peygamberin söz ve davranışlarının hangi sebeplere dayandığını araştırır.