İYİLİK YAP!



İyilik yap denize at ama balık bilsin. Malumunuz iyilik denilen şeyin ilk şartı karşılık beklememektir.İyilik yapmak her insanın harcı değildir. Daha doğrusu herkes iyilik  yapmasını bilmez, beceremez. Kimi insan kendince iyilik yapar. Allah rızası için yaptım der ama karşısındakinin bunu bilmesini ve kendisine minnet duymasını ister. Bak, ben sana bu iyiliği yaptım, haberin olsun. Bana minnet duy. Sakın bana nankörlük etmeyesin ve günü gelince bu iyiliğimin karşılığını bana ödeyesin, der gibi iyilik yapar. Veya; Babacan tavırlar takınarak,yaptığı iyilikle başkaları üzerinde hakimiyet kurmak ister. Ben zaten çok iyilik severim. İnsanların sıkıntılarını gidermeyi severim. İyilik yapmak benim için sıradan, küçük işlerdir. Ne zaman ihtiyacın olursa ben, abin, ağan, paşan yanındayım. Sakın çekinme, yoksa darılırım veya; Çocukların başardıkları bir işten sonra, ben yaptım deyip takdir beklemeleri gibi. Bakın EY Ahali! Bu iyiliği ben yaptım, başkası değil ha! -Toplum içinde- He ya! bu iş böyle oldu. Şu malzemeye ihtiyaç vardı ben getirdim. Ben olmasaydım bu iş olmazdı. Beni seviyorsunuz değil mi? Ben iyiyim yahu! Beni sevin. veya; Yaptığı iyiliği deve yapanlar. Ooo! Öyle bir iyilik yapmıştır ki, adamların hayatlarını kurtarmıştır. Yaa! zamanında yetişmeseydim mahvolmuşlardı, iş berbat olurdu. Allahtan ben oradaydım da, iş düzgün gitti. İyilik yap denize at. Ulan arkadaş bu balıkların hepsi mi nankör ya!